ELEKTRONİK ATIKLAR ÇÖP DEĞİLDİR! E -ATIKLARI TOPLAYALIM RADYASYONDAN KURTULALIM!

E-Atıklara Şimdi Ne Yapılıyor?

E-Atıklara Şimdi Ne Yapılıyor? 

E-atıkların çığ gibi büyüyen hacmi nedeniyle dolgu yapma (yeraltı suyunu kirletebilir) fakir ülkelere ihraç etme (oradaki insanları zehirler), yakılma (zehirli gaz ve kül çıkarır), tekrar kullanım (sağlam ve kullanılabilir olanların) ve geri dönüşüm (hidro/piro metalurjik proseslerle) en yaygın kullanılan metotlardır . ABD’de sadece e-atıkların %10’u geri dönüş türülmektedir. Bilgisayarların %11 -15’i tekrar kullanılmakta/geri kazanılmaktadır. Gelişmiş ülkelerin büyük bir kısmı tehlikeli e-atıklarını fakir Asya ve Afrika ülkelerine ihraç etmeyi veya bağışlamayı tercih etmektedir. E-atık ihracatı hem karlı hem de en ucuz, tehlikeli atıktan kurtulma yöntemidir. Az gelişmiş/gelişmekte olan fakir ülkelerde özellikle kadınlar, mahkûmlar ve çocuklar çok ucuz işgücü ile bu atıkların manüel olarak geri dönüşümünü sağlarken çok ciddi sağlık tehditleri altındadır. Gelişmiş bir ülke tarafından e-atıkların ihracatı onun ülke içinde geri dönüştürülmesinden 10 kat daha ucuz olmaktadır. E-atıklar Çin, Hindistan, G. Afrika ve Nijerya gibi ülkelerde açıkta yakma ve asit banyolarında metalleri kazanılıp geri kalan tüm zehirli atıklar denetimsiz doğaya atılmaktadır. Buda toprağın, suyun ve havanın aşırı kirletilmesine neden olmaktadır . Uluslar arası Basel antlaşması 1989’da oluşturuldu ve 1994’te tüm zehirli atıkların zengin ülkelerden fakir ülkelere ne sebeple olursa olsun ithalini/sevkini yasaklamıştır. Tehlikeli atıklar azaltılmalı ve milli sınırlar içinde çözülmelidir. Dünyada 149 ülke Basel atık antlaşmasını kabul etmiş fakat ABD kabul etmemiştir. ABD’de e-atık problemini Asya/Afrika’nın arka bahçesine süpürmeyi tercih etmektedir . Türkiye Basel Antlaşmasını 1994’te imzalamıştır. 1996 Londra, 1998 Roterdam ve 2001 Stokholm Antlaşmalarını imzalamamıştır. Bu yüzden ülkemizin tehlikeli atıklar açısından notu ortadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder